İncesu Kanyonu' ndaki Gizemli Yaratık...

Pek çoğumuz İncesu Kanyonu' na defalarca gidip, gezmişizdir. Belki kanyonu, avucumun içi gibi biliyorum diyenler bile çıkabilir. 

Kanyonda çoğu kişinin bilmediği bir canlı yaşıyor. "Gezerken görmedik." dediğinizi duyar gibiyim. Kanyondaki insan yoğunluğundan dolayı bu canlıyı görme olasılığınız çok düşük. Kanyonun gizemli yaratığı su samurunun ta kendisi...

Hacettepe Üniversitesi, Biyoloji Bölümünden, Hidrobiyolog Nuray Güven hocamız gelip bu canlı hakkında kanyonda araştırma yaptı, işte o araştırmanın sonuçları...

Su samurları genel olarak noktürnaldir, yani gece beslenirler. Ancak   insan etkisinin olmadığı bölgelerde, günün herhangi bir zamanında  da dolaşa bilmektedirler. Doğada gözlenmesi oldukça zor ve birazda şansa bağlı olan bu muhteşem canlılar için insan  ve onun yarattığı ikincil etkiler su samurlarını tehdit eden faktörlerden en önemlileridir.

Besin zincirinin üst seviyesinde bulunmalarından dolayı, ekosistemde ve özellikle sularda meydana gelen kirlenmelerin gerek doğrudan, gerekse dolaylı olarak bu canlılara olan etkileri çok azladır. Sözünü ettiğimiz bu durum, kirlenmenin gerek doğrudan, gerekse birikim yolu ile dolaylı olarak etkisinin ne denli önemli olduğunu açıklar. Ekolojik denge dediğimiz birbiriyle oldukça hashas bağlantıları olan, bu ağ içerisinde meydana gelen bozulmalar ve kopmalar, her durumda bütün canlıları etkiler.

Kürkleri için avlandıklarından dolayı, bazı su samuru türlerinin nesli tükenme tehlikesindedir. Dünyanın diğer bölgelerinde de bu canlılar yok olmanın sinyalini vermektedir.

Kanunlar ile su samurlarının avlanması yasaklanmıştır. Avrupa yaban hayatı yaşama ortamlarını koruma protokolü olan Bern Konvansiyonu Türkiye tarafından 1984 yılında imzalanarak su samurunun da içinde bulunduğu bir çok canlının korunması taahhüt edilmiştir. Bu gün su samuru, Orman Bakanlığı, Av ve Yaban Hayatı Koruma Dairesince yayınlanan 62 sayılı Merkez Av Komisyonu Kararına göre kaçak olarak avlanması halinde cezai yaptırım getirilen memeli hayvanlar arasındadır.

Türkiye' de su samurunun kürkü için ve balık yetiştirme çitliklerine verdiği zarar dolaysıyla ayrıca tuzaklarda ve ağlarda kaza ile ölümlerinin olduğu tespit edilmiştir. Halkın ve konuyla ilgili olarak bilgilendirilip, bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde yalınızca sert koruma tedbirleri ve cezalar konularak su samurlarının korunması tam olarak yapılamaz. Öncelikle su samuru ayrıntılı olarak çalışılarak uzun süreli izleme çalışmaları ile statüsü ortaya konulmalıdır. Ancak bu şekilde etkili koruma stratejileri geliştirilebilir.

İncesu Kanyonu' nun çevresindeki kayalık ve yeşil alanlar, su samurunun besin sağladığı ve barınak olarak kullandığı doğal alanlar olup, insan etkisi ile dolaylı veya dolaysız olarak bu alanların yok edilmesi, bölgede bulunan su samuru populasyonunun yok olmasına ve bölgedeki canlı çeşitliliğinin azalmasına neden olacaktır.

Bölgede yoğun biçimde insan baskısı olması da doğal zenginliklerin zarar görmesine neden olabilir. Bu nedenle dikkatli ve planlı biçimde bölgenin kontrolü gerekmektedir. Aşırı yapılaşma doğal ortamların değiştirilmesi bu alanların bozulmasına hatta yok olmasına yol açan faktörlerdir.

Su samurlarının bulunduğu ve görüldüğü alanlar sağlıklı ve henüz tam olarak bozulmamış ortamlardır ve bu nedenle özenle korunmalıdır. Ayrıca bölgede yürütülecek eğitim çalışmalarının da yöre halkının konu hakkında bilgilendirilerek, bilinçlenmesi ve koruma çalışmalarına katılımı açısından, önemi vardır.

Bölgedeki köylülerin verdiği bilgiye göre 8-10 yıl öncesine kadar su samurlarının sayısının oldukça fazla olduğu anlaşılmıştır. Ancak aynı zamanda bu canlılar kürklerinin  değerli olması nedeniyle yoğun biçimde avlanmıştır. Bu avcılık faaliyetleri, dinamitle balık avcılığı ve ırmağı kirlenmesinin de getirdiği olumsuz koşullar su samurlarının sayılarının giderek azalmasına neden olmuştur. Son 5 yıl içerisinde, bölgede su samurlarının avlanmadığının ve bu konuya dikkat edildiğinin belirten köylüler, bu nadir ve sevimli canlının korunması gerekliliğine de inanmaktadır.

Çalışma sonucunda, eskiden bölgede çok yoğun olarak gözlenen su samurlarının günümüzde, yukarıda belirttiğimiz nedenlerden dolayı, sayılarının hızla azalarak, en fazla 4-5 bireye kadar düştüğünü tahmin etmekteyiz. Bu durum, su samurlarının dahada dikkatli biçimde korunması gerekliliğinin ortaya koymaktadır. Su samurlarının bölgede tamamen yok olması, tüm doğal dengeleri etkileyecektir. Ayrıca bir bölgede bu canlının bulunması, orada sucul ortamının doğal özelliklerini kaybettiğini ve kirlendiğinin, diğer su samuru besini olan canlıların yok olduğunu gösterir.

Su samurlarının bulunduğu ve görüldüğü alanlar sağlıklı bölgedir. Avrupa' da kontrolsüz faaliyetler sonucu bir çok ülkede su samurları artık yaşamamaktadır. Bu sonuçlarla karşılaşan insanlık, şimdi su samurlarına uygun alanları kendi eli ile yeniden yaratmaya çok azla para ve zaman harcanmaktadır. Su samurları üretilerek bu alanlara tekrar geri kazandırılmaya çalışılmaktadır.

Unutulmamalıdır ki su samurlarının korunması, yalnız su samurlarının değil, aynı zamanda kazankaya kasabasının da bulunduğu kazankaya vadisinin de korunması ve bölgedeki sulu ekosistemin sağlıklı biçimde varlığı sürdürülmesi denmektedir. Bizlerde elimizdeki doğal kaynakları kaybetmeden önce değerini bilerek, sonradan ağır bedeller ile bunları telafi yoluna gitmemek için elimizden geleni yapmalıyız.
 
 Kanyonda gezerken, artık daha duyarlı olmak gerekiyor.
İncesu Kanyonu' ndaki Gizemli Yaratık... İncesu Kanyonu' ndaki Gizemli Yaratık... Reviewed by Tamer Uygur on 21:44:00 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.