Karahacip İsyanı 1.Bölüm

Milli Mücadele yıllarında Anadolu' da bir takım iç isyanlar çıkmıştır. Yozgat ve çevresini etkileyen Çapanoğlu isyanı, Ortaköy topraklarına kadar yayılmıştı. Özellikle de Karahacip Köyü. Ortaköy yakın tarihinde önemli bir hadise olduğunu düşündüğümüz bu gelişmeyi "Karahacip İsyanı" olarak adlandırıp, konuyu bu şekilde değerlendireceğiz. Ancak bu olayların tamamından ne o zaman ki ne de günümüz Karahacip halkı sorumlu tutulamaz. Amacımız sadece bu gelişmeleri o günün şartlarına göre değerlendirip, günümüz insanına aktarmaktır.


Milli mücadele yıllarında baş gösteren iç isyanlardan bölgemizde etkilenmişti. Özellikle de Karahacip Beldesi. O dönemde halk hilafet yanlıları ve Mustafa Kemal yanlıları olarak iki gruba ayrılmışlardı.

Mustafa Kemal işgal altındaki yurt topraklarının düşmandan kurtarılması için çabalarken, bir kısım insanlarda hilafetin ve padişahın tarafını tutuyor, milli mücadeleye destek vermek yerine zor günler yaşayan Türk ulusunu, daha da kötü şartlar altında yaşamaya zorluyorlardı. O dönemde bu ayrılık, halk arasında şeriatçılar ve hürriyetçiler olarak adlandırılıyordu. Şeriatçılar padişah, hürriyetçiler Mustafa Kemal yanlılarıydı.

Karahacip’ teki isyanı ele almadan önce o dönemi şöyle bir değerlendirelim.

Milli mücadele karşıtı ayaklanmalar içinde çok önemli yer tutan Yozgat ayaklanmaları gerek o güne dek uygulanan dış kaynaklı kışkırtmaların bir sonucu olması bakımından, gerek etnik bir ayaklanma niteliği de taşımasından, gerek daha önce pek çok örnekleri görülen sözde “din elden gidiyor” nedenine sarılarak yapılan ayaklanmaların bir yenisi olması bakımından ve gerekse Pontus Devleti kurmak isteyerek ayaklananlarla yapılan savaşlarda ulusal orduyu bölmesi bakımından önemlidir. (Milli Mücadelede İç İsyanlar ve Cemil Cahit’ in Anıları s.67)

O dönemde Hürriyet ve İtilaf Partisi’ nin Yozgat Şubesi Başkanı Çapanoğlu Edip Bey di. Edip Bey ve kardeşi Celal, Yozgat’ ta büyük bir güç sahibiydiler ve halk üzerinde etkileri de oldukça fazlaydı. Onların yarattığı ulusal mücadele karşıtlığı, milli mücadelenin ilk günlerinde başlamış, kışkırttıkları Yozgat mutasarrıfı (? ) Necip Bey Allahtan, padişahtan ve onun yasalarından başka bir şey tanımadığını yazmıştı. Bu yüzden de 20 Ekim 1919 da Ankara hükümeti tarafından açığa alındı ve  yerine Arif Hikmet Bey getirildi. Çapanoğulları, İngilizlerin İstanbul’ a gelişlerinin padişahın onayı ile olduğunu ve Yunanlıların İzmir’i işgallerinin geçici olduğu yolunda propagandalar yapıyorlardı. Ankara’ da toplanacak olan Büyük Millet Meclisi için yapılan toplantıda, bu seçimin padişaha karşı ayaklanma olduğunu vurguluyorlar, “Padişahın İngilizlerin elinde olduğunu” söyleyen Yozgat müftüsünü susturuyorlardı. (Milli Mücadelede İç İsyanlar ve Cemil Cahit’ in Anıları s.68)

Bu propagandalar sürerken Yıldızeli’ nde ilk isyan başladı Yıldızeli-Sivas posta ulaşımını üstlenen ancak açık vererek iflas eden Erzurum’ lu Hüseyin Nazım (Postacı Nazım) yasal soruşturmadan kurtulmak amacıyla Yıldızeli yakınlarında bir köyde saklanmaya başladı. “Kara Mustafa” ve “Katil Salih” adlı kişilerle padişah fetvalarını halka dağıtarak, Düzce ve Bolu asilerinden buraya gelen Çerkezleri de yanına alarak “Halife Ordusu” adını verdiği bir güç oluşturarak ayaklanma başlattı. 14 Haziran 1920 tarihinde ise Yozgat tamamen asilerin eline geçti. (Milli Mücadelede İç İsyanlar ve Cemil Cahit’ in Anıları s.68)

Çorum, Tokat, Amasya, Sivas ve Yozgat’ ı da etkileyen bu isyan tarihçiler tarafından Çapanoğulları İsyanı olarak da adlandırılır. İsyan özellikle Yozgat merkezli olduğundan bu adı almıştır. Yukarıda ismi geçen şahıslarda isyanın liderleri konumundaki insanlardır. İsyanın ileriki aşamalarında Hüseyin Nazım’ ın (Postacı Nazım) kendisini halife orduları komutanı ilan ettiğini, Zile’ deki isyanın bastırılmasından sonra Ortaköy civarlarına geldiğini görüyoruz.

1920 yılında Ortaköy, Amasya sancağının Mecitözü kazasına bağlı bir nahiyedir. Karahacip ise köydür. Ortaköy sınırlarının Yozgat sınırlarına komşu olduğunu düşündüğümüzde bölgemizin isyandan etkilenmemesi kaçınılmazdır. Ancak sadece Karahacip Köyü’ nün isyana destek verdiğini görüyoruz.

İsyanı bastırmak için, Mustafa Kemal, V.Kafkas Tümen Komutanı Cemil Cahit (Toydemir) Bey’ i  Amasya’ ya gönderir. Cemil Cahit Bey, gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra 28 Mayıs 1920 günü, Amasya’ dan Zile’ ye hareket eder. O günlerde Zile isyancıların eline geçmiştir ve stratejik öneme sahiptir. Ancak Türk ordusunun o yıllarda düşmanla mücadele etmesinden dolayı elinde yeterince silah ve asker bulunmamaktadır. Cemil Cahit Bey, yol üzerindeki köylerde milis kuvveti toplayarak ve milli mücadeleyi anlatarak Zile’ ye doğru dikkatli bir şekilde ilerler. Amacı isyancıları oyalayarak zaman kazanmak ve yeterli askeri güç toplamaktır. 8 Haziran 1920 de Zile’ ye gelir. Öncelikle isyancılarla anlaşmaya ve onları teslim olmaya ikna etmeye çalışır. İsyancıların şiddetle karşı çıkmaları üzerine, bizzat Mustafa Kemal’ in emri üzerine 11 Haziran günü Zile’ yi topa tutar. İsyancıların çoğu teslim olur, diğerleri de Ortaköy ve Karahacip bölgelerine kaçarlar. (Milli Mücadelede İç İsyanlar ve Cemil Cahit’ in Anıları s.103)

Cemil Cahit Bey, bu durumu şöyle anlatır;“-Zile’ den kaçan asilerin  Karadağ Sıradağları’ nın güneybatısında Karaçal ve Bayıryığın Bölgesi’ nde ve bu bölgenin daha kuzeyinde Karaacep ve Ortaköy bölgelerinde haydutluğu sürdürerek halkı bize karşı ayaklandırmaya ve zorla kuvvet toplamaya çalıştıkları öğrenildiğinden emrimde bulunan Mecitözü ve Havza Kuvayi Milliye müfrezelerini bunların üzerine 14 Haziran’ da yolladım.” (Milli Mücadelede İç İsyanlar ve Cemil Cahit’ in Anıları s.103)  
Karahacip İsyanı 1.Bölüm Karahacip İsyanı 1.Bölüm Reviewed by Tamer Uygur on 21:16:00 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.